Yoğun geçen bir günün sonunda doğru düzgün bir yemek yemeye sadece akşamları fırsat buluyorsanız ölçüyü kaçırmanız son derece kolay olabilir. Ancak bu da enerjinizi düşürerek ertesi güne yorgun başlamanıza sebep olabilir.
Peki bunun için nasıl beslenmeniz gerektiğini biliyor musunuz? Daily Mail’in haberine göre, tıp uzmanları Mary Valvano, Ruvini Wijetilaka ve Danielle Kelvas güne enerjik başlamaya yönelik en önemli ipuçlarını paylaştılar.
Doktorların üçü de, sonuçların devamını görmek için anahtarın günlük rutininizde küçük değişiklikler yapmak olduğu konusunda hemfikir.
“KAHVALTIYI KRAL GİBİ YAPIN”
BetterNowMD’de doktor olan Dr. Mary Valvano, bırakılacak ilk alışkanlığın, günün en büyük öğününü yemek için akşam yemeğine kadar beklemek olduğuna inanıyor.
Dr. Valvano, “’Kahvaltıyı kral gibi yiyin, öğle yemeğini prens gibi yiyin ve akşam yemeğini fakir gibi yiyin’ atasözü aslında biyolojiye dayanıyor. Vücudumuzdaki hücreler, günün saatine bağlı olarak yiyecekleri farklı şekilde metabolize eder.”
“Aynı yemeği sabah 8’de ve akşam 6’da yemek vücudumuzun onu enerji için kullanma yeteneğini etkileyebilir. Akşam yemeğini geç yerseniz, kan şekeri seviyelerini ve ertesi günün yemeklerinden en iyi enerjiyi alma yeteneğini bozabilirsiniz.” diyor.
Uzman, sabahları en fazla miktarda yiyeceği tüketmenizi ve gün ilerledikçe yediklerinizi azaltmanız gibi sağlıklı bir alışkanlık edinmenizi öneriyor.
Akşam yemeğini geç yemeyi tercih etmek, doğal sirkadiyen ritminizi bozduğu için uykunuz için de ciddi sonuçlar doğurur.
UYKU ÖNEMLİ
Parsley Health’de dahiliye doktoru olarak çalışan Dr. Ruvini Wijetilaka, her gece tavsiye edilen yedi ila dokuz saatlik uykuyu uyumazsanız enerjinizin de kaçınılmaz olarak tükeneceğini açıkladı.
Ancak doktorların tavsiyeleri bununla sınırlı kalmadı. Uzmanlara göre, popüler inanışın aksine, enerji içecekleri aslında uzun vadede enerji kaynaklarınızı tüketiyor olabilir.
Ulusal Tıp Kütüphanesi’ne göre bunlar aynı zamanda kalp ve beyin sağlığınız için de risk oluşturabilir, iltihaba yol açabilir ve kan basıncınızı artırabilir.
Alternatif öneren Dr. Valvano, “Çay gibi kaynaklardan, özellikle de yeşil veya fermente çaydan kafein tüketmek, hücrelerimizde enerji üretmekten sorumlu olan mitokondriyi destekleyerek enerji seviyelerinin iyileştirilmesine yardımcı olabilir.”
“EGZERSİZ YAPIN”
Tennessee’de yaşayan bir doktor olan Dr. Danielle Kelvas da, “Düzenli egzersiz, beyne ve kaslara giden kan akışını ve oksijeni artırarak enerji seviyelerinin iyileştirilmesine yardımcı olabilir.”
“Her gün en az 30 dakika tempolu yürüyüş, bisiklete binme veya yüzme gibi orta yoğunlukta egzersiz yapılmasını öneriyorum.” dedi.
Beslenme konusunda da tavsiye veren Dr. Kelvas, “Gün boyunca sürekli enerji sağlamaya yardımcı olabilecek bütün, işlenmemiş gıdalar açısından zengin bir diyet çok önemli.”
“Meyve, sebze, tam tahıl ve yağsız protein tüketmeye odaklanın. Çok fazla şeker ve işlenmiş gıda tüketmekten kaçının çünkü bunlar enerjinizin düşmesine neden olabilir.” dedi.
Uzmanlar ayrıca yorgunluğun sadece fiziksel değil aynı zamanda duygusal ve zihinsel olduğuna da inanıyor.
Yorgunluk ve kronik stres genellikle duygusal tükenmenin bir yan etkisidir.
Dr. Kelvas, “Stres düzeylerini azaltmaya ve enerjiyi artırmaya yardımcı olmak için meditasyon, derin nefes alma veya yoga gibi stres yönetimi tekniklerini uygulabilirsiniz.” diye ekledi.