8 Şubat 2025

Güncel Haberler ve Son Dakika Gelişmeleri – Ordu Ajans

Ordu Ajans ile ekonomiden magazine, spordan teknolojiye güncel haberler ve son dakika gelişmeleri parmaklarınızın ucunda!

Anadolu rockın efsanesi anılıyor: Sürgün ve dönüş

Anadolu rock müziğinin öncülerinden Cem Karaca, sanatçı bir ailede doğdu, Batı müziğiyle başladığı kariyerinde Anadolu ezgileriyle yükseldi. Siyasi olaylar nedeniyle sürgün yaşadı, 1987’de yurda döndü. 2004’te hayatını kaybeden usta sanatçı, eserleriyle ölümsüzleşti.

İstanbul’da 5 Nisan 1945’te dünyaya gelen Cem Karaca, Ermeni asıllı opera sanatçısı Toto Karaca (Irma Felekyan) ile Azeri tiyatrocu Mehmet İbrahim Karaca’nın oğlu olarak doğdu. Küçük yaşlardan itibaren müziğe yönelen Karaca, Anadolu rock müziğinin kurucularından biri olarak kabul edildi.

MÜZİĞE ADIMI VE GENÇLİK YILLARI

Müzik yeteneğini ilk fark eden annesi oldu. 6 yaşında müzik eğitimi almaya başlayan Karaca, Robert Koleji’ne kaydoldu. Küçük yaşlarda tiyatro ile tanışmasına rağmen, mühendis ya da doktor olmayı hedefliyordu. Ancak “Suadiyeli Nesrin” isimli bir genç kızı etkilemek için şarkı söylemesi, müzik kariyerine ilk adımı atmasına vesile oldu.

Beyoğlu Spor Kulübü’nde arkadaşlarının ısrarıyla sahneye çıkarak profesyonel müzik hayatına başladı. İlk olarak “Dinamitler” ve “Jaguarlar” gruplarıyla rock and roll şarkıları seslendirdi.

BABASINDAN ÖNEMLİ TAVSİYE: “BURALARIN MÜZİĞİNİ YAP”

Oğlunun hariciyeci olmasını isteyen Mehmet Karaca, onu şarkıcılıktan vazgeçirmek için farklı yollar denedi. Hatta sahnede Elvis Presley şarkıları söyleyen oğlunu yuhalatmak için adam bile kiraladı. Ancak Cem Karaca bu sevdasından vazgeçmedi. Sonunda babası ona, “Buraların müziğini yap” diyerek önemli bir tavsiyede bulundu.

ANADOLU MÜZİĞİNE YÖNELMESİ

1965’te tiyatro oyuncusu Semra Özgür ile evlenen Karaca, evliliğinden üç gün sonra askere gitti. Burada askerlerin bağlama eşliğinde söylediği türküleri dinlediğinde müziğe bakışı değişti. O güne kadar Anadolu müziğini “garip ve ilkel” bulan sanatçı, duygularını en iyi anlatan müziğin bu olduğunu fark etti.

Askerlik dönüşünde Mehmet Soyarslan’ın kurduğu “Apaşlar” grubuyla çalışmaya başladı. Batı enstrümanlarıyla Anadolu müziğini sentezleme kararı aldı.

AŞIK MAHSUNİ ŞERİF VE ALTIN MİKROFON YARIŞMASI

Cem Karaca, plak şirketinde tanıştığı Aşık Mahsuni Şerif ile sıkı bir dostluk kurdu ve onun türkülerini repertuvarına aldı.

1967’de Hürriyet gazetesinin düzenlediği Altın Mikrofon yarışmasına, sözleri Erzurumlu Emrah’a ait “Emrah” eseriyle katıldı ve ikinci oldu. Apaşlar ile çıkardığı ilk plak, Hürriyet gazetesi tarafından basıldı. Aynı yıl “Hudey”, “Vahşet” ve “Bang Bang-Bir Anadolu Hikayesi” adlı eserlerin yer aldığı 45’lik çıkardı.

“RESİMDEKİ GÖZYAŞLARI” VE YÜKSELİŞİ

Almanya’da Fredy Klein Orkestrası ile kaydettiği “Resimdeki Gözyaşları”, Türkiye’de büyük ilgi gördü ve dönemin en önemli eserlerinden biri oldu. Şarkının, Moğollar konserinden sonra “Onları nasıl geçebiliriz?” diye düşünürken ortaya çıktığını dile getirdi.

“NAMUS BELASI” VE ZİRVEYE ULAŞMASI

1971’de Kardaşlar grubuyla Almanya’ya giden sanatçı, burada plak çalışmaları yaparken 12 Mart 1971 Muhtırası yaşandı. “Oy Gülüm Oy” plağı toplatılınca bir süre daha Almanya’da kaldı.

Daha sonra Moğollar ile çalışarak 1974’te “Namus Belası” ve “Gurbet” adlı 45’likleri çıkardı. “Namus Belası”, ilk günden itibaren listelerde zirveye yerleşti.

DERVİŞAN VE PROGRESİF ROCK DÖNEMİ

Moğollar’dan ayrıldıktan sonra Dervişan grubunu kurdu. Progresif rock etkileri taşıyan “Tamirci Çırağı”, “Kavga”, “Parka”, “İhtarname”, “Yoksulluk Kader Olamaz”, “İşçi Marşı”, “Maden Ocağının Dibinde” gibi eserleri seslendirdi.

Daha sonra Kurtalan Ekspres ile çalışarak “Edirdahan” adlı grubu kurdu ve 1978’de “Safinaz” albümünü çıkardı.

FİLİSTİN DAVASINA DESTEK

Filistin sorununa duyarsız kalmayan Karaca, İzmir Enternasyonal Fuarı’nda Filistin standına destek verdi. “Mutlaka Yavrum” şarkısını Filistin’e ithaf etti.

VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILMASI VE GURBET YILLARI

12 Eylül 1980 darbesinden sonra “1 Mayıs Marşı” plağı nedeniyle yargılandı. Almanya’ya giden sanatçı, 6 Ocak 1983’te vatandaşlıktan çıkarıldı. Başka bir ülkenin vatandaşlığına geçmeyi reddederek Birleşmiş Milletler’in vatansızlar için verdiği pasaportla yaşamına devam etti.

TÜRKİYE’YE DÖNÜŞÜ

1987’de dönemin Başbakanı Turgut Özal ile görüşen sanatçı, 27 Haziran 1987’de yurda döndü. Hakkındaki davadan aklandı ve ilk konserini Özal’ın da izlediği bir etkinlikte verdi.

Döneklik suçlamalarına “Yarım Porsiyon Aydınlık” ve “Oh Be” şarkılarıyla yanıt verdi.

SON YILLARI VE DİNDARLAŞMASI

Maddi sıkıntılar yaşayan Karaca, 1990’da “Kahya Yahya” şarkısıyla Altın Güvercin Müzik Yarışması’nda birincilik kazandı.

Eşi İlkim Karaca’ya göre sanatçı, Almanya’da geçirdiği yıllarda dindarlaştı ve sahneye çıkmadan önce 21 kere besmele çektiğini söyledi.

ÖLÜMÜ

Son büyük konserini 17 Ocak 2004’te Ankara Saklıkent’te veren Cem Karaca, 8 Şubat 2004’te hastaneye kaldırıldı ve hayatını kaybetti.

Bektaşiliğe ilgi duyan sanatçı, vasiyeti gereği tekbirlerle Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi. 2006’da mezarı açıldı ve oğlu Emrah Karaca ile bağı DNA testiyle tescillendi.