Birbirine sıkı sıkıya bağlı annesi, babası ve kardeşleriyle birlikte ahşap bir kulübede yaşarlardı. Hem de kocaman kırların ortasında, küçük bir kasabanın biraz dışında.
O küçük kız ve ailesi, sezonlar boyunca ekranlar aracılığıyla milyonlarca kişinin oturma odalarına konuk oldu… Onların yaşadıklarını seyirci de yaşıyordu sanki.
Aradan uzun yıllar geçti. O dizi çoktan yayın serüvenini bitirdi. Oyuncularının bazıları öldü, hayatta kalanlar da artık çoktan çocukluktan çıkıp büyükanne ve büyükbaba olma yaşına geldi. Ama ne olursa olsun ekranda izleyen milyonlarca kişi onları hiç unutmadı.
O dizide iki yandan örgülü saçlarıyla kırlarda koşturan küçük kız yetişkinliğinde de oyunculuğu sürdürdü. Kendine gösteri dünyasında kariyer yaptı. Ve tabii ki o da büyüdü, önce anne sonra büyükanne oldu. Önümüzdeki mayıs ayında da 60 yaşına girecek.
BİR DÖNEMİN EN ÜNLÜ ÇOCUK YILDIZIYDI
Anlattığımız küçük kız sözünü ettiğimiz dizide canlandırdığı Laura Ingalls ile özdeşleşen Melissa Gilbert’ın ta kendisi. Onu şöhrete kavuşturan ise ülkemizdeki adıyla Küçük Ev ya da uyarlandığı kitabın adıyla Little House on the Prairie dizisi.
Dizi sayesinde ünlenen Melissa Gilbert, Küçük Ev’in gösterimde kaldığı 1974 ile 1983 yılları arasında dünyanın en ünlü çocuk yıldızıydı.
Gilbert, kısa bir süre öncesine kadar da sinema ve TV dünyasındaki kariyerini sürdürdü. Birçok dizide kamera karşısına geçti. Tam olarak gösteri dünyasından kopmasa da biraz yaşı biraz da seçtiği hayat tarzı gereği spot ışıklarının altından uzaklaştı.
Kendisini evlat edinen bir aile tarafından büyütülen Melissa Gilbert, Küçük Ev dizisi sayesinde 1970’li yılların en ünlü çocuk yıldızı olarak tanındı.
YAŞLANMANIN KARŞITI ÖLÜMDÜR ZATEN
Melissa Gilbert hem kendisinin 60 yaşı hem de üne kavuştuğu Küçük Ev’in yayın hayatına başlamasının 50’inci yılı nedeniyle Arnold Schwarzenegger’ın eski karısı Maria Shriver’in internet sitesine bir röportaj verdi.
Tabii ki konu Gilbert’in birkaç ay sonra gireceği yeni yaşı nedeniyle yaş alma ve Hollywood’un bu konuya bakışına odaklandı.
Oyuncu, bu konuda çok rahat. Artık oyunu Hollywood’un değil kendi yaşama bakış açısının kurallarıyla oynuyor. Bu konuda “Hepimiz yaşlanıyoruz” diye konuştu Gilbert. Sonra da sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaşlanma karşıtı diye bir şey yoktur. Yaşlanmanın karşıtı ölümdür zaten.”
60 YAŞINDA BİRİ NASIL GÖRÜNMELİ BİLMİYORUM
Melissa Gilbert, yeni bir yaş dönümüne gireceğini hatırlatarak “60 yaşında birinin nasıl görünmesinin beklendiğini bilmiyorum. Bana sorarsanız ben hala 35 yaşındayım. Hala heyecanlı ve çok meraklıyım. Hatta bazen bana coşku veren durumlarda tamamen sekiz ya da dokuz yaşında hissediyorum kendimi” diye konuştu.
Önümüzdeki mayıs ayında 60 yaşına girecek olan Melissa Gilbert, Hollywood tarzı hayattan vazgeçmenin ilk adımını estetik uygulamalardan uzaklaşıp saçlarını bile boyatmayarak attı. Bir başka deyişle kendini tamamen doğal yaşlanma sürecine bıraktı.
Sonra da kocasıyla birlikte daha sakin bir hayat sürmek için kelimenin tam anlamıyla döküntü bir kulübe satın aldı. Restorasyondan geçirdi ve kendi tanımıyla “üzgün görünüşlü pis kokulu kulübe”yi sıcak bir yuvaya çevirdi.
AYNAYA BAKIP ‘BEN NE YAPIYORUM?’ DEDİ
Gilbert 60 yaşının eşiğinde 2010 yılına kadar sürdürdüğü bütün alışkanlıklarını bir kenara ittiğini anlatmıştı bir başka röportajda.
Bir sabah kalktığında aynaya bakıp kendine “Ben ne yapıyorum?” diye sorana kadar tamamen Hollywood kalıplarının içinde yaşıyordu Gilbert.
Sürekli zayıf kalması, saçlarını geciktirmeden boyatması, doğru elbiseyle doğru ayakkabıyı giymesi gerektiğini düşünüyordu. Hatta doğru arabayı kullanması gerektiği bile! Bütün bunlar için de özel bir çaba harcıyordu.
Söylediğine göre bütün bunlar ‘dış güçler’ tarafından öylesine beynine kazınmıştı ki aksini düşünemiyordu bile.
Ama o sabah aynada kendi aksine bakarken bir anda başka bir hayat olduğunun da farkına vardı ünlü oyuncu. Bu durumu da “İnsanın dış güzelliğinin, ruhsal özelliklerinin önüne geçtiği bir kültürde büyümüştüm ve ben de o sistemin çarklarına kapılmıştım” diye ifade etti.
ÜÇÜNCÜ KOCASIYLA BİRLİKTE HAYATA BAKIŞI DEĞİŞTİ
Ama sonra bu konudaki düşüncesi değişti. Bunda üçüncü kocası Timothy Busfield’ın da büyük etkisi var. 2013 yılında Busfield ile evlendikten sonra hem gösteri dünyasının güzellik anlayışına hem de hayata bakışı tamamen değişti.
Önce durmadan daha genç ve daha güzel görünmek için çabalamaktan vazgeçti. Saçını boyatmayı bıraktı, botoks yaptırmadı hatta gerekmedikçe çok fazla makyaj yapmamaya başladı.
Sonra da kocasıyla birlikte şehir hayatını terk edip kırsal bölgede satın aldıkları kulübede yaşamaya başladı.
ARTIK ‘LAHANA’DA YAŞIYORLAR
Birçok ünlünün de çiftlik evinin bulunduğu New York yakınlarındaki Catskill dağlarında 98 bin dolara satın aldıkları bu kulübeye “Lahana” adını verdi çift.
Melissa Gilbert, üzerinde uzun uzun çalışıp renove ettirdikleri ve içini de kır yaşamına uygun düzenledikleri bu kulübede çekilen pozlarını da sık sık Instagram sayfasında paylaşıyor.
Aslında Melissa Gilbert, bu kulübeyi ilk gördüğünde o kadar da cezbedici bir yer değildi. Söylediğine göre “ezik, üzgün görünüşlü” ve “pis” bir yerdi burası.
Ama nedense hem kendisi hem kocası burada bir huzur hissettiler. O yüzden de fiyatı 100 bin doları bile bulmayan kulübeyi satın aldılar.
Bu pis kokulu kulübe iyice elden geçirildi, Gilbert ile kocasının yaşadığı, çocuklarının ve torunlarının da sık sık ziyarete geldiği huzur dolu bir yuvaya dönüştü.
Melissa Gilbert, ‘Lahana’ adını verdikleri kulübeyi satın almak için Los Angeles’taki lüks malikanesini elden çıkardı.
TASARRUF ETMEK, DAHA HESAPLI YAŞAMAK İÇİN
Gilbert ve kocasının burada yaşamasının başka bir sebebi daha var. Aslında Melissa Gilbert, gösteri dünyasından tamamen kopmuş değil. Ayrıca kendisine ün kazandıran Küçük Ev yani orijinal adıyla Little House on the Prairie’den esin kaynağını alan Modern Prairie adlı bir marka da kurdu.
Yani hayatının büyük bir bölümünü ışıltılı dünyada geçiren birinin emekli bile olsa gösterişli malikanelerde yaşaması genelde görülen bir durum. Ama bu Melissa Gilbert ile Timothy Busfield için geçerli değil.
Gilbert kitap bile yazmış olsa da epeydir herhangi bir projede kamera karşısına geçmedi. Ayrıca Küçük Ev dizisi başta olmak üzere oynadığı yapımlardan kazandığı para çoktan bitti.
“Artık kocam da ben de ekonomik açıdan daha hesaplı bir hayat sürmek zorunda olduğumuz için bu kulübe tam bize uygun bir yer” diye anlattı.
Gilbert ve Bulfield, yiyecekleri sebze ve meyveleri de kendileri yetiştiriyor.
ARADIĞI MUTLULUĞU ÜÇÜNCÜ KOCASINDA BULDU
Gilbert, gençlik yıllarında Hollywood serüvenini sürdürürken aralarında uyuşturucu ve alkol bağımlılığının da bulunduğu birçok problemle mücadele etmek zorunda kaldığını da gizlememişti.
Defalarca estetik operasyon geçiren Gilbert, aralarında Tom Cruise’un da bulunduğu birçok Hollywood ünlüsüyle yaşadığı ilişkilerde de mutluluğu ve huzuru bir türlü bulamamıştı. Gilbert’ın o dönemde aşk yaşadığı ünlülerden biri de Rob Lowe oldu.
Gilbert, hayatı boyunca da üç kez evlendi. İlk evliliğini 1988 ile 1994 arasında Bo Brinkman ile yapan Gilbert 1995 ile 2001 arasında Bruce Boxleitner ile hayatını birleştirdi.
2013 yılından bu yana da Timothy Busfield ile evlendi. Gilbert’ın ilk iki evliliğinden birer tane çocuğu bulunuyor.
Bir zamanların çocuk yıldızı Melissa Gilbert ve Timothy Bulfield, çocuklarını büyüttüler. Hatta onlar da evlat sahibi oldu. Ünlü yıldız ve kocası için şimdi torun sevme zamanı.
O DİZİ BİRKAÇ KUŞAĞIN HAFIZASINA KAZINDI
Küçük Ev ya da orijinal adıyla Little House on the Prairie (Çayırdaki Küçük Ev) 1974-1983 yılları arasında yayınlandı. Dizi Laura Ingalls Wilder adlı bir yazarın hayat öyküsü üzerine kurulu.
Yönetmenliğini William F. Claxton, Maury Dexter, Victor French, Michael Landon ve Leo Penn’in yaptığı dizinin başrollerinde Michael Landon, Melissa Gilbert, Karen Grassle ve Melissa Sue Anderson yer aldı. Türkiye’de ilk olarak 70’li yılların sonunda TRT’de yayınlanan dizi daha sonra 2000-2002 yılları arasında ise özel bir kanalda tekrar ekrana geldi.
Küçük Ev’in yaratıcısına gelirsek… 19’uncu yüzyılda yaşayan Amerikalı Laura Ingalls Wilder yazar en çok diziye de ilhan veren Little House on the Prairie adlı seriyle tanınıyor. Wilder yazarlığın yanı sıra gazeteci ve öğretmen olarak da çalışmıştı. Yazar, 1867 ile 1957 yılları arasında yaşadı.