İstanbul Barosu’na kayıtlı stajyer avukat Büşra Teksöğüt, haciz işlemleri için Salı günü Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine geldi. Burada haciz işlemlerini yapan avukat, daha sonra Şanlıurfa kent merkezine hareket etmek için minibüse bindi.
Aynı minibüsün arka koltuğuna ise haciz işlemlerini yaptığı kişinin yakınlarından olan Ahmet Eroğlu da bindi. Balıklıgöl Devlet Hastanesi durağında duran minibüste Ahmet Eroğlu, avukat Büşra Teksöğüt’ü dışarı çıkararak tekme tokat saldırıp, yerde sürükledi.
Çevredekilerin araya girmesiyle kurtarılan avukat Teksöğüt, çağrılan ambulansla hastaneye kaldırılırken, saldırgan ise kaçtı. Şanlıurfa’daki tedavisinin ardından İstanbul’a giden avukatın şikayetinin ardından saldırgan Ahmet Eroğlu gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Eroğlu, çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ’NDEN TEPKİ
Türkiye Barolar Birliği de açıklama yaparak saldırıya tepki gösterdi. Açıklamada, stajyer avukat Büşra Teksöğüt’ün tehdit edilip, fiziki şiddete maruz kaldığı belirtilerek, “Meslektaşımızın saldırı sonucunda ayağı kırılmış ve telefonu parçalanmıştır. Saldırgan, Şanlıurfa Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştır. Avukatı dosyanın tarafı olarak gören ve değişmeyen bu zihniyetle mücadele, caydırıcı cezalandırma ve Birliğimizin ilgili kurumlara sunduğu önerilerin hayata geçmesi ile mümkündür. Gerekli düzenlemeler ivedi bir şekilde yapılmadıkça, işledikleri suçların karşılığında yeterli cezaları almayan failler kendilerinde şiddete başvurma hakkını görmeye devam edeceklerdir” denildi.
İSTANBUL BAROSU’NDAN AÇIKLAMA
İstanbul Barosu söz konusu durum hakkında bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Avukat, yurttaşın sesidir. Bu sesi kesmeye çalışanlara taviz verilemez, verilmemelidir. Avukat dosyanın tarafı değil, yurttaşın temsilcisidir; VEKİLDİR. Yargının kurucu unsurlarından bağımsız savunmayı temsil eden ve kamu hizmeti gören Avukata saldırı aynı zamanda hukuk devletine ve yurttaşın savunma hakkına saldırıdır. Avukatın görevi müvekkilinin haklarını korumaktır. Müvekkilinin haklarını savunma görevi olan avukatın rolünü anlamak istemeyenleri açıkça uyarıyoruz. Avukatların sesini kesmeye çalışanlara taviz VERMEYECEĞİZ. Hiçbir baskıya boyun eğmeyeceğiz. Avukat, ancak avukatlık mesleğine ve hukuka saygılı bir devlette ve toplumda mesleğini gereği gibi ifa edebilir. Yaşam hakkına, vücut bütünlüğüne, kişiliğine ve mesleki kimliğine yönelik saldırılara karşı sürekli savunma halinde olan Avukatların bu baskıdan ve kuşatmadan kurtuluşu ancak mesleki dayanışma ve omuz omuza mücadele ile mümkün olacaktır.
Bir toplumda avukatın mesleki işlevine saygı göstermek, o toplumda demokrasi ve hukukun üstünlüğünün varlığı için zorunludur.
Gelinen noktada Avukatların mesleklerini özgürce ifa edebilmesi mümkün değildir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nı Avukatların hiçbir baskı, engelleme, taciz veya müdahaleyle karşılaşmaması, özgürce görevlerini ifa edebilmeleri için göreve davet ediyoruz.
Yaralanan meslektaşımıza acil şifalar diliyor ve saldırıyı lanetliyoruz. Adliyelerde, haciz ve keşif mahallerinde özetle görevini yerine getirdiği her yerde Avukatların yani Savunma makamının güvenliğinin sağlanması adına Cumhuriyet Başsavcılıklarını göreve davet ediyoruz. Savunma tehlikedeyse hukuk devleti tehlikededir.
Avukatın can güvencesinin olmadığı yerde, hiç kimsenin yaşam hakkı güvencede değildir. Benzeri olaylarda dile getirildiği üzere haciz uygulanmasında kolluk tarafından haciz mahallinde ve devamında ve tüm süreçlerinde güvenliğin sağlanması için acil yasal düzenleme yapılmalıdır. Avukatlara yönelmiş şiddet ve tehdidin önlenmesi için caydırıcı tedbirler alınmalıdır.
Avukata yönelik şiddete yeterli cezaların verilmemesi failleri cesaretlendirmektedir. Şiddetin her türüne ve toplumda şiddeti teşvik eden her türlü söylem ve eylemle mücadele edilmelidir.
Meslektaşlarımızla dayanışma içinde hukuki süreci takip edeceğimizi, meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu, şiddetin ve baskının Avukatları yıldırmayacağını, Avukatların görevlerini yapmaktan geri durdurmayacağını ve şiddete teslim olmayacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.”